Boşanmada Ziynet Eşyalarının Durumu

Boşanma esnasında taraflar arasında en çok uyuşmazlık yaşanan alanlardan biri de düğünde takılan altın ve paraların kime ait olduğu ve bunların iadesidir.

Bugünkü yazımızda boşanma aşamasında ziynet eşyalarının durumundan bahsedeceğiz.

Ziynet Eşyası Nedir?

Öncelikle ziynet eşyasının tanımını yaparak başlayalım.

Ziynet eşyası, düğün sırasında damada ve geline verilen süs eşyaları olarak tanımlanmaktadır. Ziynet eşyalarının kime ait olduğu, evlilik süreci içinde harcanmaları halinde nasıl bir sürecin işlenmesi gerektiği gibi hususları yazımızda bulabilirsiniz.

 

Ziynet Eşyası Kimin Hakkıdır?

Ziynet eşyalarının kime ait olacağı toplum nazarında tartışmalı bir konudur. Yargıtay’ın geçmiş yıllarda vermiş olduğu kararlarında ziynet eşyalarının genel olarak kadına ait olacağı belirtilmiştir.

Ancak ziynet eşyalarının erkeğe takılsa bile kadının kişisel malı kabul edilmesi tartışma konusu olmuştur. Çünkü düğünde takılan takıların ailelerin kendi yakınlarına taktıkları takıların geri dönüşü olduğu ve erkek tarafın yakınlarının taktıkları takıların sadece kadına özgülenmesinin hakkaniyete uygun olmadığı düşünüldü.

Bütün bu tartışmalardan sonra da Yargıtay içtihatlarında değişikliğe gitti. Örneğin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/1040 E. 2020/240 K. sayılı kararında “Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, kadına özgü ziynet eşyası niteliğindeki bilezik eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır.“ şeklinde karar verdi.

Karardan da anlaşılacağı üzere kural olarak düğünde takılan ziynet eşyalar hangi eşe takılmış olursa olsun kadının kişisel malı kabul edilir.

Ancak somut olayda eşler arasında bir anlaşma veya yerel bir adet bulunduğu takdirde bu eşyaların erkek eşe de ait olabileceği açıklanmıştır.

Burada ise ortaya yeni bir sorun çıkmaktadır. O da ispat konusudur.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/1038 E. 2021/458 K. sayılı kararında da yerel örf ve adetin varlığının tanık ile ispatlanmaya çalışılması yeterli görülmemiş ve ziynet eşyalar kadına özgülenmiştir.

 

Ziynet Eşyası Davası Nasıl Açılır?

Düğün takılarına ilişkin talepler boşanma davasında ileri sürülebileceği gibi ayrı bir dava ile de talep edilebilir.

Ziynet eşyaları kişisel mal kabul edildikleri için mal paylaşımı davası ile talep edilemezler.

 

1-) Ziynet Eşyalarının Boşanma Davasında Talep Edilmesi 

Ziynet eşyaları, boşanma davası dilekçesinde talep edilebilir. Ancak böyle bir durumda talep edilen ziynet eşyalarının değeri oranında nispi harç ödenir.

Ziynet eşyalarına ilişkin taleplerin boşanma davasında ileri sürülmesi usul ekonomisi ve yargılama süreleri açısından menfaat sağlar. Örneğin her iki olaya ilişkin delillerin aynı anda toplanabilir.

Ancak bazı durumlarda hakim bu iki olayın dosyalarının tefrik edilmesine (ayrılmasına) karar verebilir. Böyle bir durumda ziynet davasına yeni bir esas verilir ve süreç ayrı işler.

 

2-) Ziynet Eşyalarının Ayrı Bir Dava ile Talep Edilmesi

Düğün takılarına ilişkin talepler için ayrı bir dava iki zamanda açılabilir:

  • Boşanma davası açıldıktan sonra ayrı bir dilekçe ile yetkili mahkemeye başvurulabilir.
  • Boşanma davası kesinleştikten sonra 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde dava açılabilir.

Ziynet Eşyası Davasında İspat

Ziynet eşyalarına ilişkin davalarda düğünde takılan takıların kimde olduğu, ne kadar takı takıldığı, ziynet eşyaların bozdurup bozdurulmadığı ve bozdurulmuşsa ne için harcandığı gibi hususlar her türlü hukuka uygun delille ispatlanabilir.

Bu tarz davalarda kullanılan deliller genellikle düğün videoları ve fotoğraflarıdır. Ayrıca tanık, banka dekontları da kullanılır.

Ziynet eşyası kadının kişisel malı kabul edildiğinden dolayı olağan olan takıların kadının himayesinde olmasıdır. Ancak bunun aksini iddia eden kadın eş bunu ispatlamakla yükümlüdür.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/1799 E. 2019/5672 K. sayılı kararı da bunu açıklar.

          “Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, kadının ispatlaması gerekir. Bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu eşyaların iade edilmemek üzere kocaya verildiği, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup müşterek ihtiyaçlar için harcandığı hususu davalı tarafça ispatlandığı takdirde, koca bunları iadeden kurtulur.”

 

Düğün Takılarının İadesi Davasında Davacının Seçimlik Hakları

Düğünde takılan takıların iadesi amacıyla açılan davalarda davacı terditli bir şekilde öncelikle aynen iade, bunun mümkün olmaması halinde ise nakden bedelin ödenmesi suretiyle talepte bulunur.

Ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verilirse bu eşyaların ağırlığı, cinsi, niteliği gibi özelliklerinin ayrıntılı olarak belirtilmesi gerekir.

Eğer düğün takılarının aynen iadesi mümkün değilse mahkeme takıların fiili ödeme günündeki karşılıklarının eşe verilmesine karar verir.

Bozdurulan ve Harcanan Ziynet Eşyalarının Sonradan Talep Edilmesi

Ziynet eşyalarının evlilik süresince harcanmış olması iadesini talep etmek için engel değildir.

Uygulamada genellikle bu altınlar eğer erkek tarafından evlilik birliğinin ortak harcamaları için bile olsa harcanmışsa erkeğin kadına borçlandığı kabul edilir.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2017/1769 E. 2018/13037 K. sayılı kararında “Toplanan delillerden dava konusu edilen ziynet eşyalarının tarafların tüp bebek tedavisi için kullanıldığı anlaşılmaktadır. Davalı-karşı davacı erkekte; ön inceleme duruşmasında tüm takıları aldığını ve tedavi amacı ile kullandığını kabul etmiştir. Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu durumda ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere erkeğe verildiğinin ispatlanması halinde erkek almış olduğu ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Somut olayda, ziynet eşyalarının bozdurulduğu anlaşılmış ise de; tekrar iade edilmemek üzere davalı-karşı davacı erkeğe verildiği hususu kanıtlanmamıştır. Bozdurulan ziynet eşyalarının rıza ile ve iade şartı olmaksızın verildiğini davalı erkek ispatlamak zorunda olup, davalı erkek bu durumu ispat edemediğinden dava konusu ziynet eşyalarını davacı kadına iade ile mükelleftir. Gerçekleşen bu durum karşısında davacı-karşı davalı kadının ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.” denilmek suretiyle takıların harcansa dahi geri istenebileceği açıklanmıştır.

Buna rağmen ziynet eşyaları sadece kadın tarafından kadının kişisel harcamalarında kullanılmışsa bu durumda ortada borç yok kabul edilir ve kadın harcanan takıların iadesini isteyemez.


WhatsApp Destek Hattı