Mirasbırakan vefat ettiğinde miras kendiliğinden mirasçılara geçer. Ancak bazen mirasçılar mirasın getirdiği borç ve yükümlülüklerden kurtulmak isterler. İşte böyle bir durumda karşımıza toplumda reddi miras olarak da anılan mirasın reddi kavramı çıkar.
Mirası reddeden mirasçı, miras üzerindeki tüm haklarından feragat eder.
Mirasın reddi iki şekilde olabilir:
- Mirasçının Talebi İle
- Kendiliğinden
Mirasın Gerçek Reddi
Mirasçının kendi iradesi ile mirası reddetmesine mirasın gerçek reddi denir. TMK madde 605’te bu durum şu şekilde açıklanmıştır:
“Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler.”
Mirasçı eğer mirası reddetmek istiyorsa mirası reddettiğini kayıtsız ve şartsız olarak Sulh Hukuk Mahkemesine sözlü veya yazılı bir şekilde beyan eder. Böyle bir durumda mirası reddeden kişi miras üzerinde hiçbir hak iddia edemez.
Mirasın Hükmen Reddi
TMK madde 605/II’de ise bazı durumlarda mirasın kendiliğinden reddedilmiş sayılacağı, mirasçıları talepte bulunmasına gerek olmadığı belirtilmiştir. Buna göre:
“Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır.”
Mirasbırakanın ödemeden aczi olması demek mirasbırakanın malvarlığı borçlarını karşılamamakta demektir. Ancak mirasın hükmen reddedilmesi için sadece bu durumun varlığı kanun koyucu için yeterli olmamaktadır. Aciz halinin açıkla belli veya resmen tespit edilmiş olması aranmaktadır.
Aciz halinin açıkça belli olması için en azından mirasbırakanın çevresinin bu durumu biliyor olması gerekmektedir.
Aciz halinin resmen tespiti ise mirasbırakan hakkında aciz vesikası alınmış olmasıdır.
Mirasın Reddi Nasıl Yapılır?
Reddi mirasın nasıl yapılacağı TMK madde 609’da belirtilmiştir:
“Mirasın reddi, mirasçılar tarafından sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanla yapılır.
Reddin kayıtsız ve şartsız olması gerekir.
Sulh hâkimi, sözlü veya yazılı ret beyanını bir tutanakla tespit eder.
Süresi içinde yapılmış olan ret beyanı, mirasın açıldığı yerin sulh mahkemesince özel kütüğüne yazılır ve reddeden mirasçı isterse kendisine reddi gösteren bir belge verilir.”
Kanun maddesine göre mirası reddeden mirasçının sulh mahkemesine yapacağı sözlü veya yazılı beyan ile miras reddedilir.
Ancak reddin kayıtsız ve şartsız olması gerekir. Eğer mirasçı şarta bağlı olarak red beyanında bulunmuşsa beyanın iptali mümkün olacaktır.
Eğer mirasçı reddi miras işlemlerini vekil aracılığıyla yapmak istiyorsa vekilin vekaletnamesinde özel yetki bulunması gerekmektedir. Bu durum Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39. maddesinde belirtilmiştir.
“Mirasçının mirası reddetmesi halinde, sulh hakimince düzenlenecek bir tutanakla reddeden mirasçının açık kimliği belirlenir ve ret beyanı mirası reddedene veya istem, bu konuda yetkisi olan vekil tarafından yapılmış ise vekiline imza ettirilip, hakim ve zabıt katibince imzalanır. Vekilin vekaletnamesi bu tutanağa eklenir.”
Yine Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/3286 E. 2021/1614 K. sayılı ilamında da “İlgili madde uyarınca, mirası reddeden vekilin vekaletnamesinde bu konuda özel yetki bulunması gerektiği istikrarlı şekilde aranmaktadır.” denilmektedir.
Mirasın Reddinde Zamanaşımı
Mirasın 3 ay içinde reddolunması gerektiği TMK madde 606’da belirtilmiştir. Ancak bu sürenin başlama tarihi yasal mirasçılar ve vasiyetname ile atanmış mirasçılarda farklılık göstermektedir. Buna göre:
- Yasal mirasçılar için 3 aylık süre mirasbırakanın ölümünü öğrendikleri tarihten itibaren başlar.
- Vasiyetname ile atanmış mirasçılar için 3 aylık süre mirasbırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten işlemeye başlar.
- Yasal mirasçılar mirasçı olduklarını daha sonra öğrenmişlerse bu durumda 3 aylık süre öğrenme tarihinden itibaren başlar.
TMK madde 607’de koruma önlemi olarak terekenin yazılması durumunda 3 aylık sürenin yazım işleminin sona erdiği mirasçılara bildirildiği tarihten itibaren başlar denilmektedir.
Yine TMK madde 615’te önemli sebeplerin varlığı halinde 3 aylık sürenin uzatılabileceği belirtilmiştir.
Reddi Mirasın Sonuçları
- Miras reddi beyanı, sadece beyanda bulunan mirasçı için geçerli olur.
- Mirası reddeden mirasçının payı miras açıldığı zaman diğer mirasçılara geçer.
- En yakın yasal mirasçıların tamamı mirası reddettiği durumlarda sulh mahkemesi terekeyi iflas hükümlerine göre tasfiye eder. Tasfiye sonunda bir değer kalmışsa mirası reddetmemişler gibi mirasçılarına dağıtılır.
- Mirasbırakanın alt soyunun tamamı mirası reddetmişse miras tamamen sağ kalan eşe geçer.
- Eğer mirasçılar kendilerinden sonra gelen mirasçıların mirası reddedip reddetmeyeceklerinin sorulmasını talep etmişlerse sulh hakimi sonradan gelen mirasçılara red beyanını bildirir ve 1 ay içinde mirası kabul edebileceklerini beyan eder. Sonradan gelen mirasçılar 1 ay içinde mirası kabul etmemişlerse terekenin tasfiyesine gidilir.
- Atanmış mirasçı mirası reddederse, kural olarak miras payı murisin en yakın yasal mirasçısına geçer. Ancak muris atanmış mirasçının mirası reddetmesi halinde başka bir sonuç da öngörebilir.
Reddi Miras Davasında Yetkili ve Görevli Mahkeme
Mirasın reddi davasında yetkili ve görevli mahkeme murisin son yerleşim yerindeki Sulh Hukuk Mahkemesidir.
Mirasın Reddinde Alacaklıların Korunması
Mirasın reddi durumunda korunması gereken iki alacaklı vardır. Bunlar:
Mirasçının Kendi Alacaklıları
TMK 617. Maddesine göre:
“Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse; alacaklıları veya iflâs idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde, ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler.
Reddin iptaline karar verilirse, miras resmen tasfiye edilir.
Bu suretle tasfiye edilen mirastan reddeden mirasçının payına bir şey düşerse bundan, önce itiraz eden alacaklıların, daha sonra diğer alacaklıların alacakları ödenir. Arta kalan değerler ise, ret geçerli olsa idi bundan yararlanacak olan mirasçılara verilir.”
Mirasçı borçlarını ödeyemeyecek durumdaysa ve alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddetmişse alacaklılar 6 ay içinde reddin iptali davasını açabilirler.
Murisin Alacaklıları
TMK madde 618’de ise murisin alacaklılarına karşı sorumluluk hüküm altına alınmıştır. Maddeye göre mirasçılar, borçlarını ödemede aciz murisin mirasını reddettikleri takdirde bazı malvarlığı değerleri bazında murisin alacaklılarına sorumlu olurlar. Bu malvarlıkları şunlardır:
- Mirası reddeden mirasçıların mirasbırakanın ölümünden önceki 5 yıl içinde aldıkları ve mirasın paylaşımında geri vermekle yükümlü oldukları denkleştirmeye tabi kazandırmalar
- Olağan eğitim ve öğrenim giderleriyle âdet üzere verilen çeyizler sorumluluğun dışında tutulan malvarlıklarıdır.
- İyiniyetli mirasçılar, ancak geri verme zamanındaki zenginleşmeleri ölçüsünde sorumlu olurlarken kötü niyetli mirasçılar malvarlığının tam değeriyle sorumludurlar.